Ana içeriğe atla

Kahvenin Faydaları

-Kadınlarda depresyon riskini azaltır

Günde 1-2 fincan kafeinli kahve içen kadınların hiç içmeyenlere göre depresyona girme riskinin daha az olduğu tespit edildi. Araştırmalar günde 2-3 fincan kahve içen kadınlarda depresyona girme ihtimalinin yüzde 15,4 veya daha fazla içenlerde ise yüzde 20 azaldığını ortaya koyuyor.
-Beyni korur
Son araştırmalar, kahvenin içindeki henüz ne olduğunu belirlenemeyen bir şeyin alzheimer hastalığını önlediğini ortaya çıkartıyor. Günde 4 veya 5 fincan kahve tüketiminin, hastalığın oluşumunda rol oynayan beta amiloid birikimini azalttığı ve böylece alzheimer'a karşı bizi koruduğu tahmin ediliyor. Ayrıca beyin hücresi bağlantıları oluşturma ve yeni beyin nöronları yaratma da rol oynuyor. Aynı zamanda kahve dikkatinizi ve konsantrasyon kabiliyetinizi artırıyor. Eğer şekerli kahve içerseniz kafein ve glikozu birlikte aldığınız için beyninizin belirli bölgeleri harekete geçiyor ve beyninizin daha da aktif olmasını sağlıyor. Ama aç karnına kahve içerseniz bu etkilerin tam tersini görebilirsiniz.
-Prostat kanseri riskini azaltır
Günde 6 fincan kahve, erkeklerin korkulu rüyası prostat kanseri türlerinde de kahve yüzde 20 oranında riski düşürüyor.
-En yaygın cilt kanserini önler
Kahvenin, dünyada en sık rastlanan cilt kanseri olan bazal hücreli Karsinom'u önleyici etkisi olduğu iddia ediliyor. Yapılan çalışmalar, günde 3 veya daha fazla kafeinli kahve içen kadınlarda bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 20, erkeklerde ise yüzde 9 oranında azaldığını ortaya koyuyor. Kafeinsiz kahve ise aynı koruyucu etkiye sahip değil.
-Tip 2 diyabetten korur
Uzmanlar kahve tüketimi ile tip 2 şeker hastalığı arasında bağlantı kuruyor ve kahvenin bu hastalığa yakalanma riskini de azalttığını belirtiyorlar. 450 binden fazla denek üzerinde yapılan araştırmalara göre, günde içilen her ekstra kahve, tip 2 diyabet riskini yüzde 7 oranında azaltıyor.
-Parkinson riskini azaltır
Günde bir kaç fincan kahve içmenin parkinson hastalığının gelişimini yüzde 25 oranında geriletebileceği da bu içecek hakkında olumlu bir diğer iddia. 125 bin kişi üzerinde yapılan çalışmalara göre, en uygun etkiyi elde etmek için günde 2 ya da 3 fincan kahve içmek ideal görünüyor.
-Bağışıklık sistemini güçlendirir
Araştırmalara göre kahve tüketimi erken ölüm riskini azaltıyor. Yani ne kadar çok kahve içerseniz risk o kadar azalıyor diyebiliriz. Bunun sebebi ise kahvenin bağışıklık sisteminizi harekete geçirip onu daha sağlıklı ve güçlü bir hale sokması. Ayrıca kahve karaciğeriniz, kalbiniz ve sindirim sisteminiz için de çok yararlı. Unutmayın hazır kahveler sindirim sistemine zarar verdiği ve daha fazla kimyasal madde içerdiği için doğal olarak öğütülmüş taze kahve içmek daha sağlıklı!
-Baş ağrısına iyi gelir
Doğal kahvenin içinde bulunan kafein baş ağrısını ve migreni tedavi edebilir. Ama ağrı kesicilerle kıyaslandığında ağrı kesicilerin daha etkili oluğu biliniyor.
-Hafızayı güçlendirir.
Kahveden alınan uyarıcılar sadece ruh halinizi değiştirmekle kalmaz aynı zamanda yaratıcılığınızı ve kısa süreli hafızanızı da geliştirir. Öğrendiğimiz tüm bilgiler ilk başta kısa süreli hafızamıza depolandığından ve yaklaşık bir saat sonra uzun süreli belleğimize aktarıldığından kahvenin yararı yadsınamaz.
-Kilo vermenize yardımcı olur.
Vücudunuzdaki leptin hormonunun seviyesi düşük olduğunda bedeniniz yağ depolamaya başlar bu da kilo almanıza neden olur. Ama kahve bedeninizdeki hormon seviyelerini yükseltir. Kahve bağımlısı insanların kilo almasının uzun sürmesinin ve yaptıkları egzersizlerin hızlı sonuç vermesinin sebebi de bu diyebiliriz.
-Kabızlığı önler
Laktasif ve diüretik özelliğinden dolayı kahve kabızlığını önler, bağırsakları çalıştırır ve sık tuvalete çıkmayı sağlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Espresso Tarihçesi

Kaynayan su buharının kahveden geçirilmesi fikri ilk olarak 1820 yılında Fransız Bernard Rabaut tarafından uygulanmaya başlandı. Kısa süre içerisinde bu metod kahve satıcıları tarafından kullanılır hale geldi. Bir başka Fransız Edwarda Loysel De Santais ise ilk defa bu metodu kullanan bir makine icat ederek bunu 1855 yılında Paris Fuarı'nda tanıttı. Espresso tarihi için bir mihenk taşı olan bu makine bir ilkti ama ortada bir sorun vardı. Kahve yavaş oluyordu ve bir kahve için sabırsız insanlar beklemek istemiyorlardı. Öyle ki bir kahve için 10 dakikayı dahi bulan bekleme süreleri oluyordu. Gelişmeye başlayan küresel iş dünyasında işe gitmeden önce veya iş aralarında bu bekleme süresi insanlara uzun gelmeye başlamıştı. Kahvenin yapılış sürecini kısaltmak kahve satıcılarının daha hızlı hizmet verebilmesi için çok önemliydi. Böylece suya basınç uygulama fikri ortaya çıktı. Alman Gustav Kessel bu fikrin sahibiydi ve 1978 yılında bu fikrin patentine sahip oldu. Kessel yaptı

Franchising

Franchising sistemin belirlenmiş kollarından olan yiyecek sektörü üzerinde oldukça büyük çalışmalar ve hizmetler verildiği gözlemleniyor. İngilizce bir kelime olan franchising, Fransızca bir kelime olan  “affanchir”  kelimesinden türetildiği belirtiliyor. Herhangi bir ürüne ya da hizmet üzerinde denenmiş olan ve kalitesi kanıtlanmış başarılı bir markaya, isme ya da bu markaların satış dağıtımlarını yapabilmeleri için belirlenmiş bedel karşılığında veren taraf olarak biliniyor. Bu sistemin doğrudan ya da dolaylı bir malı, belirlenmiş bedel karşılığında Franchisor’un ticari ismini ya da markasını kullanım zorunluluğu ile taraflar arasında yapılan anlaşmanın sonucu olarak meydana geliyor. Birden fazla tür içeren franchising, oldukça kazançlı bir büyüme türü olarak halk arasında biliniyor. Bu türlerden bazıları; Ulusal ve Uluslararası Franchising Ürün ve Marka Franchising İşletme Sistemi Frachising şeklinde oluşturulmuş türleri ile girişimci ve yatırımcı kişilerin dikkatini çekm

Latte'den Cappuccino'ya Kahve Çeşitleri Ve Yapılışları

Türk kahvesiyle başlayıp hazır kahve içmemizle devam eden bu kahve sevdamız, 3. nesil kahvecilerin artmasıyla yeni bir boyut kazandı. Ülke olarak en çok içtiğimiz siyah çayı genç nesille birlikte sollayan kahve, artık elimiz ayağımız oldu. Sınav zamanlarımızın vazgeçilmezi, iş ortamımızda bizden biri. Gerçekten günlük hayatımızın bir parçası olan kahvenin tüm çeşitlerine hakim miyiz? Hepsini görelim, öyle karar verelim.. 1) Tüm tariflerin başrolünde espresso Neredeyse tüm kahveler espresso bazlı yapılır, üzerine süt ve su eklenerek hazırlanır. Tek başına shot olarak içilen espresso, makinelerde belirli bir oranda basınç ve yüksek ısıda suyla 25-30 ml. arası bir miktarda bardağa dökülür. 2) Lekeli Kahve Latte Macchiato "Lekeli süt" anlamına gelen Latte Macchiato, sütün üzerine espresso dökülürken lekeler oluştuğu için bu isimle anılıyor. Genelde üzerine kakao dökülerek servis edilen bu kahvede kullanılan süt yoğunlaştırılarak hazırlanıyor.